Yaşanabilir Gezegenler

  Sizlere yaşam koşullarının sağlanabileceği   TRAPPIST-1e, Kepler-22b ve Glise 581g   adlı üç gezegenden bahsetmek istiyorum.

  1-TRAPPIST-1e
40 ışık yılı uzaklıkta olan TRAPPIST-1e sistemi, tek bir yıldızın etrafında, tümü yaşanabilir 7 gezegene sahip. Bu büyük keşfi NASA 2017 yılında duyurdu.
TRAPPIST-1e,  M tipi bir yıldızın etrafında dönen karasal bir dış gezegendir.
    Hubble teleskopu TRAPPIST-1e gezegeninin hidrojene baskın bir atmosfere sahip olma olasılığının bulunmadığını keşfetti. Bu da bu gezegende su bulunma ihtimalini arttırdı. 2018 yılı Şubat ayında yapılan çalışmalar sonucu gezegenin çoğunlukla kayalardan oluştuğu anlaşıldı. TRAPPIST-1e bu 7 gezegen arasında en yaşanabiliri olabilir. 

  Eğer ki TRAPPİST-1e gezegeninin üstünde olsaydık eğer diğer 6 gezegen bize 6 tane ay varmış gibi görünecekti. Evrende bir solucan deliği açmayı başarırsak gidebilme olasılığı düşünülebilen bir gezegen.

2- Kepler-22b

  Kepler-22b, NASA’nın “Gezegen Avcısı” adı ile bilinen teleskobu Kepler tarafından keşfedilen Güneş Sistemi dışında olan bir gezegendir. Kepler teleskobu şu ana kadar güneş sistemimizin dışında 2,326 gezegen keşfetti. Bunların 139 tanesinde “yaşanabilirlik”  kriterleri mevcut. 
Bunlardan biri olan Kepler-22b NASA’nın Kepler projesi kapsamında yaşanabilir kuşakta (bölgede) keşfettiği ilk gezegen.
(Astronomide “yaşanabilir kuşak” , bir yıldızın etrafında yaşamla bağdaşan ısı, atmosferik basınç, ve suyun sıvı halde kalmasını sağlayacak diğer fiziksel koşullara sahip bölge olarak tanımlanıyor. Bu kuşakta yer alan gezegenlerin, dünya dışı yaşamı barındırma konusunda en yüksek ihtimale sahip olan gezegenler olduğu düşünülüyor.)
 

  Dünya ile oldukça ortak özelliğe sahip olan bu gezegen bizim Güneşimize çok benzer özelliklere sahip olan bir yıldızın yörüngesinde dolanıyor. Dev dünya olarak da bilinen bu gezegen yıldızına olan uzaklığı Dünya ile Güneş arasındaki uzaklığına yakın.
Dünyamızın 2.4 katı büyüklüğündedir. Dünyamızdan büyük olması gezegende yaşamın ortaya çıkması ihtimalini düşüren bir faktördür. Yıldızı etrafındaki bir dönüşünü bizim bir yılımıza epey yakın olan 290 günde tamamlıyor. Yüzeyinde su ve kayalar olması ihtimali var. Boyutu nedeniyle gezegenin Neptün gibi kaya çekirdeğe sahip bir gaz devi veya tamamen okyanusla kaplı bir su gezegeni olması mümkündür. Bilim insanları tarafından gezegende ortalama yüzey sıcaklığının 22 ° C olduğu belirtmişlerdir.

NASA Kepler projesinin lideri Nathalie Bathalda, gezegenin tamamı sularla kaplı olsa da, bu durumun tamamen sulardan köken alan bir yaşam olma ihtimalini ortadan kaldırmadığını söyledi.

  3- Glise 581g

  Glise 581, gezegeni Güneş Sisteminde değil Libra Takımyıldızındaki Glise 581g sisteminde bulunmuştur yani Dünya ile aynı güneş sisteminde değil aynı galakside yer almaktadır. Kitlesi Güneş’in 1/3 kadar olan Kırmızı Cüce adlı yıldız türünden. (Yörüngede olduğu doğrulanmamış biyo dış gezegen) Güneş’in yarısından küçük kütleye sahip bu tür yıldızlarda, “yaşam kuşağı” da doğal olarak yıldıza daha yakın konumlarda bulunuyor. Kırmızı cüce yıldızların çevresindeki gezegenler, suyu sıvı halde tutabilecek ısıyı almak için yıldıza oldukça yakın konumda bir yörüngede olmak zorunda.

2010 yılı Eylül ayında keşfedilen Glise 581g, Dünya ile %92’lik bir benzerlik gösterdiği için ‘Dünyanın İkizi’ olarak da biliniyor. Dünya'ya çok benzeyen bir gezegeni bu kadar çabuk bulabilmiş olmanın, evrende bu tür çok sayıda gezegenin bulunduğuna işaret ettiği söylendi.

    Dünya’nın yaklaşık 2 katı daha büyüktür. Astronomların yaptığı hesaplamalara göre, kitlesi dünyadan 5 kat daha fazla olan gezegendeki yer çekimi ise dünyanınkinden 2.2 kat fazladır. Ortalama sıcaklığın -31 ile -12 arasında olduğu düşünülüyor.

Bize 20.5 ışık yılı uzaklığındaki bu gezegende;
      ⇒  Kendine ait atmosferi
      ⇒  Yer çekimi
      ⇒  Dünya gibi o da kendi güneşi etrafında dönüyor olması, astronomların bu gezegende insanların yaşamasına elverişli şartlar taşıyabileceğini düşündürüyor.
 Bu gün yola çıkıp ses hızı ile seyahat edersek yaklaşık 6 569 989 gün sonra ulaşabileceğimiz bir gezegen.. 
  Gliese 581 g için, çok uzun dönemler içinde herhangi bir mevsimsel değişimin yaşanmadığı bir gezegen diyebiliriz. Yani ez azından elimizdeki bilgiler bu yönde. Mevsim değişikliğinin olmadığı ortamlarda gelişkin yaşamın ne tür bir etkiye maruz kalacağını, ya da var olup olamayacağını ise bilmiyoruz. Buna rağmen, ilkel de olsa bir yaşam gelişimi için mevsimler zorunluluk değil. Eğer sıvı su mevcutsa, öyle ya da böyle, ama ilkel, ama gelişkin bir yaşam vardır mutlaka. 
Gezegenin bir tarafı ana yıldızına diğer tarafı ise sonsuz karanlığa bakmaktadır.  Yani, gezegenin bir tarafı sürekli aydınlıkken, diğer tarafı da sürekli karanlık. Bu şu anlama geliyor; yıldıza bakan tarafı sürekli ısınırken, arkada kalan yüzü hiçbir şekilde ısınmıyor.
          Yaşanabilir kısmı büyük ihtimalle gölge ile ışık bulunan aradaki kısımdır

   Bu keşifler Dünya dışında bir yerlerde yaşam olup olmadığını bulmak için hayati bir adım olarak görülüyor.

Not: Gezegen Kalifonya Üniversitesindeki bir ekip tarafından 11 yılı aşkın araştırmalar sonucu keşfedildi ama bir gezegenin varlığını doğrulamak  genellikle 2 bağımsız çalışma gerektirir.

ESO’nun gelişmiş gezegen arayıcısı HARPS tarafından yapılan kontroller, bu gezegenin var olmadığını ortaya çıkardı. Yani burada bahsedilen süper dünya Gliese 581 g yok. İleride bu ismi alacak bir gezegen olabilir, ama o bu değil.

     Bu gezegenlerin herhangi birine seyahat etmekte zaten binlerce yıl sürecek olan uzun bir yolculuktur. Bu yolculukların gerçekleşmesi için çok ileri ve gelişmiş bir yaşam destek teknolojisine ihtiyacımız vardır.